BAŞARI İÇİN SABIR

Sabırlı olmak öğrenilebilir mi?

Başarılı bir insanın en önemli özelliklerinden birisi de sabırlı olmasıdır. Sabır, koşulların zorlaştığı zamanlarda özgüven ve cesareti kaybetmeme duygusudur. Peki Sabırlı olmak nasıl öğrenilir?
Sabırlı olmak çoğu zaman zordur; ama gerçekten büyük işler başarmış herkes için başarıya ulaşmanın en önemli yollarından birisi sabretmektir. Sabır, ani ve düşüncesizlikle... atılmış adımların önüne geçer ve seçenekleri sakince değerlendirebilmek için bize zaman sağlar. Planlarımızı verimli bir şekilde uygulayabilmemize olanak verir. Tıp doktoru ve The Undefeated Mind kitabının yazarı Alex Lickermann’ın Psychology Today’de kaleme aldığı yazıyı sizin için derledik. Hedeflerimize uğraşırken daha sabırlı olmayı nasıl öğrenebiliriz?

Başarıya ulaşacağınız konusunda kendinize güvenin

Hedefimizin üstesinden gelebileceğimizden ne kadar eminsek başarısız olma ihtimalinden o kadar az korkarız. Uzun vadeli bir çaba gerektiren bir hedefiniz olduğunda bu çok önemlidir.

Başarabileceğinizi düşünmekten de öte, başarabileceğinizden “emin olun.” Böylece başarısız olma korkusu olmaz ve hedefinizin “hemen şimdi” gerçekleşmiyor olmasına karşı toleransınız daha yüksek olur. Çünkü bilirsiniz ki, er ya da geç zaten başaracaksınız.

Hedefinize ulaşmanın mutluluğun tek yolu olduğu düşüncesine takılıp kalmayın

Hiçbir hedef -ne kadar önemli olursa olsun ya da gerçekleştirmeyi ne kadar isterseniz isteyin- tek başına mutluluğun bütünlüğünü oluşturamaz. Kendinize bunu ara ara hatırlatın. Bu düşünce hedefinize ulaşmak için duyumsadığınız o acelecilik hissini yatıştırır.

Tek seferinde tek bir adım atmaya kararlı olun

Büyük görevleri küçük parçalara ayırmak iyidir. Bunu yaparak bugün yapılması gereken işi bugün, yarın yapılması gereken işi yarın yapmaya daha iyi odaklanırsınız. Ve bunlar günden güne eklendiğinde, günün birinde hedefinize ulaşmış olduğunuzu görürsünüz.

Peki, zamanın göreliliğini manipüle edebilir miyiz?

Zamanın görelilik prensibini az çok herkes bilir. Hoşlandığımız şeyleri yaparken zaman su gibi akıp geçer. Sıkılırken veya acı çekerken ise saniyeler bir türlü geçmek bilmez. Neyse ki bu durumu lehimize çevirmek için birkaç strateji var:

Kendinizi o an yaptığınız işe bütünüyle verin.

Elinizdeki işin bütün dikkatinizi ve benliğinizi ele geçirmesine izin verin. Mihaly Csikszentmihalyi’nin flow dünyasına girin! Kendinizi onun içinde kaybedin ve sadece o an için geleceğe bakma eğiliminizi bir kenara atın.

Dikkatinizi dağıtın.

Yapabileceğiniz her şeyi yaptınız ve artık yapmanız gereken tek şey beklemek. Böyle bir durumda pasif bir şekilde beklemek yerine aktif bir şekilde bekleyin. Yani odağınızı değiştirin ve başka bir aktiviteyle meşgul olun. Bu özellikle ilginizi çeken bir etkinlik olursa sizi tek bir şeye takılı kalmaktan kurtarır.

Beklediğiniz şeye ulaştığınızda alacağınız keyfi gözünüzün önüne getirin.

Beklenti sabırsızlık yaratabilir, bu doğru. Ama aynı zamanda çok da eğlencelidir. Bekliyor olmanın tadını çıkarın ve hayal dünyanızda hedefinizi başardığınızda bunun nasıl olacağını iyice keşfedin. Beklentilerinizin hayalini kurmak, onlara gerçekten ulaşmaktan daha eğlenceli bile olabilir.